Uzm. Dr. Hasan Alakbarov: Güneş lekelerinden korunmak için bilinçsizce güneşlenmeyin

VM Medical Park Florya Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hasan Alakbarov, güneş lekesi hakkında açıklamalarda bulundu.

DHA’nın haberine göre güneş lekesinin tanımını yapan Uzm. Dr. Alakbarov, “Güneş lekesi veya diğer adıyla solar lentigo; özellikle yüz ve ellerde görülen açık-koyu kahverengi deriyle aynı seviyede olan lekelerdir. Güneş lekeleri, deriyle aynı seviyede olan yuvarlak, oval veya düzensiz pigmentasyon artışıyla kendini gösteriyor” diye konuştu.

’30’LU YAŞLARDAN SONRA GÖRÜLMEYE BAŞLAR’

Güneş lekesinin nedenlerinden bahseden Alakbarov, “Güneş lekeleri, çocukluktan itibaren güneşe uzun süreli maruz kalma sonrası derinin melanosit dediğimiz renk hücrelerinden kaynaklanarak oluşuyor. Genellikle 30’lu yaşlardan sonra görülmeye başlar. Yaş arttıkça kişide güneş lekelerinin sayısı artabiliyor. Ama bu lekelere ‘yaşlılık lekesi’ denilmesi doğru değil, çünkü hayatı boyunca güneşten iyi korunmuş kişilerde hiç güneş lekesi de görülmeyebilir. Koyu deri tipi olanlara kıyasla açık derili kişilerde daha erken yaşta ve çok sayıda ortaya çıkma riski vardır” ifadelerini kullandı.

Tanı sürecini anlatan Alakbarov, “Güneş lekelerine inspeksiyon ve klinik muayene ile tanı konulabilir ama derinin diğer renk artışı ile giden, bazıları kötü huylu olabilecek hastalıklarından ayırt edebilmek için dermatoskop denilen cihazla bakılması daha uygun olur” dedi.

‘ÇOK SAYIDA GÜNEŞ LEKESİ OLANLARDA DERİ KANSERİ RİSKİ DAHA FAZLA’

Güneş lekelerinin, iyi huylu (non-kanseröz) lezyonlar olduğunu söyleyen Alakbarov, “Ama çok sayıda güneş lekesi ve çilleri bulunan kişiler deri kanserleri açısından normal popülasyona göre daha riskli olarak kabul edilir. Ayrıca güneş lekeleri, derinin ‘melanom’ denilen kanser türüyle bazen benzerlik gösterebileceği için kuşkulu lezyonlarda ayırıcı tanı için mutlaka dermatoloji uzmanına başvurulması gerekir. Güneş lekelerinin tedavisine dermatoloji uzmanı tarafından kesin tanı konulduktan sonra başlanması önemlidir” diye konuştu.

‘FAZLA GÜNEŞE MARUZ KALMAKTAN KAÇINILMALI’

Güneş lekelerinden korunma yollarını kaydeden Alakbarov, “Güneş lekelerinden korunmak için hayat boyu güneş kremi kullanmak, çok güneşli havalarda dışarıda uzun süre bulunmamak, güneşin çok yoğun olduğu öğle saatlerinde bilinçsizce güneşlenmemek, gerekli durumlarda koruyucu giysi ve geniş kenarlı şapka kullanmak gibi önlemler alınabilir. Güneşten iyi korunan kişilerde hiç güneş lekesi oluşmayabileceği gibi bu hususlara yeterince dikkat etmeyenlerde daha erken yaşlarda ve çok sayıda güneş lekeleri görülebilir” dedi.

‘LAZERLE TEDAVİ EDİLEBİLİYOR’

Tedavi yollarından bahseden Alakbarov, “Güneş lekelerinin tedavisi, genellikle kozmetik amaçlarla yapılır. Tedaviye mutlaka lezyonların kesin tanısı konulduktan sonra başlanmalıdır. Çünkü yanlışlıkla güneş lekesi gibi görünen deri kanseri türlerine uygun olmayan tedavilerin uygulanması, hastanın sağlığı ve hayatı açısından büyük risk oluşturur. Bu yüzden bu tedavilerin dermatoloji uzmanı tarafından düzenlenmesi ve yapılması önerilir. Tedavide soğuk azotla dondurma (kriyoterapi) ve leke açıcı çeşitli lazer sistemleri kullanılıyor. Güneş lekelerinde topikal krem tedavileri ise genellikle başarısız sonuç verdiğinden önerilmiyor” ifadelerini kullandı.

‘KOZMETİK ÜRÜNLERİ KULLANIRKEN DİKKAT EDİLMELİ’

Cilt bakım ürünlerinin doğrudan güneş lekesi yapmayacağını ifade eden Alakbarov, “Cilt bakım ürünleri direkt güneş lekesi yapmasa da, bu ürünlerle birlikte uygun olmayan ürünlerin özellikle yaz aylarında kullanılması ciltte farklı lekelere neden olabilir. Bu lekeler güneş lekesi olarak değerlendirilmemekle beraber görüntü açısından kişinin hayat kalitesini bozabilir. Bu yüzden cilt bakım ürünlerini seçerken mutlaka öncesinde bir dermatoloji uzmanına danışılması ve onun önerileri doğrultusunda uygun ürünleri kullanmak hem cilt kalitenizi arttıracak hem de leke oluşumu gibi yan etkilerin önüne geçilecektir” dedi.

‘GÜNEŞ KORUYUCU KREMLER 2 SAATTE BİR YENİLENMELİ’

Son olarak güneş koruyucu kullanırken dikkat edilmesi gerekenlere dikkat çeken Alakbarov, şu bilgileri paylaştı: “Güneş kremi kullanmak güneşin kanserojenik zararlı etkilerinden korunmak, güneş yanıklarının önüne geçmek ve güneşin deriyi yaşlandırıcı etkilerini azaltmak açısından çok önemlidir. Güneş kremi seçerken ürünün hem UVA hem de UVB filtreleri içermesine, suya ve terlemeye karşı dayanıklı olmasına, etki süresinin uzun olmasına, zararlı maddeler içermemesine dikkat edilmelidir. Bunun dışında her deri tipine göre (yağlı, hassas, kuru ve s.) özel güneş kremleri kullanmak güneşten korunmanın yanı sıra ek faydalar da sağlayacaktır. Güneş kremlerinde ‘SPF’ adı verilen koruma faktörü numaraları mevcuttur. Tercihen ‘SPF’ değerinin 30 ve daha üzerinde olması önerilir. Güneş kremi güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmelidir. Soğuk mevsimlerde günde 2 kez yeterli olurken, sıcak mevsimlerde ve kayak aktivitelerinde ise 2-3 saatte bir yenilenmelidir. Ayrıca, bilinenin aksine güneş kremleri deride D vitamini yapımına da çok engel olmamaktadır. Ne kadar yüksek koruma faktörü olursa olsun, belli miktarda güneş ışığı derimize geçerek bize yetecek kadar D vitamini yapımını uyarmaktadır.”

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir